Dönsek mi bu aşkın şafağından,
Gitsek mi ekaalîm-i leyâle?
Bizden daha evvel erişenler,
Ağlar bugün, evvelki hayale...
Dönmek mi? Ne mümkün geri dönmek,
Düştüyse gönüller bu melâle?
Bir eldir ufuklardan uzanmış,
Zulmet bizi çekmekte visâle...
Ahmet Haşim.. hayatımın tüm kırılma noktalarında hep yanıbaşımda beliren melankolik. Yine belirsizlikler ve çatışmalarla dolmaya başlarken günlerim, hayatım; ne yapacağımı bilemeden, sadece kadere sığınıp beklerken, kulaklarımda yine bu dizeler ve sevgili Chopin. .
Hep kendimle gurur duyardım, hayatımla ilgili her seçim bana ait diye. İstemediğim hiçbir şey benimle kalamaz diye. Ama işte, şu anda karşımda duran gerçekler (!!) neden benim gerçeklerim değil. Neden söküp atamıyorum hayatımdan; ya da neden çekip gidemiyorum.
Kabullenmek..Bugünlerde benim için en zor olan şey.
Etrafımı saran yanlışlar, bakmaya mahkum bırakıldığım ve gün geçtikçe çirkinleşen yüzler..Kişisel gelişimimi tamamlamam için başa çıkmam gereken şeylermiş bunlar, öyle diyor sevgili yaşam koçları!! Belki de hepsi koskoca bir yalan. Harcanan bunca emek ve karşılığında kendimizden feragat ederek ödediğimiz bedel.
Mizanı tutturmak güç elbette. Hedefler ve sonuçlar, ve bunların arasında tükenen hayatlar..
Yine bir açmazın içinde bulmak istemiyorum kendimi.
Ama en azından sevdiklerimi yanımda tutabiliyorum; içimi ısıtan, ruhumu doyuran, hayatıma anlam katan.
Tüm zorluklara ve tüm tabulara rağmen..
26 Ekim 2010 Salı
25 Ekim 2010 Pazartesi
Charles Baudelaire'den Yaşam Dersleri..
• =Her zaman bir şair ol. Düzyazıda bile…
• =İnsan mutsuzdur belki, ama arzuyla kıvranan sanatçı mutludur!
• =Güneşler ki en derin denizlerde yıkanır.
• =Etrafımdaki insanlara ürkünçlük ve tedirginlik hissettirdiğimde yalnızlığı ele geçirmiş olacağım.
• =Hem bıçağım hem de yara/hem yanağım hem de tokat/hem kurbanım hem de cellat/ezen ve ezilen çarkta…
• =Sağlıklı bir adam yemek yemeden iki gün yaşayabilir ancak şiir olmadan asla…
• =Hiç sevmem çizgilerin bozduğu hareketi/gülemediğim gibi, sevmem ağlamayı da...
• =İçinde melankoli olmayan bir güzelliği kabul etmem çok zor.
• =Kralı gibiyim yağmurlu bir ülkenin/zengin, ama güçsüz, genç, yine de çok geçkin…
• =Bu yaşam her hastası yatak değiştirme saplantısına kapılmış bir hastanedir.
• =Bir sanatçı ancak iki niteliğini hiçbir biçimde göz ardı etmiyorsa sanatçıdır. Bu iki nitelik, aynı anda hem kendisi hem de bir başkası olabilme gücüdür.
• =Güzel ve soylu olan her şey, akıl ve hesap işidir.
• =Sen, hür adam, seveceksin denizi her zaman/deniz aynandır senin, kendini seyredersin bakarken/akıp giden dalgaların ardından/sen de o kadar acı bir girdaba benzersin...
• =Ben nerede değilsem, orada iyi olacakmışım gibi gelir.
• =Gerçek bize kendini rüyalarda gösterir.
• =Kötü olan kendiliğinden, çaba gerektirmeden, doğal yollarla gerçekleşir. İyi olan ise her zaman bir sanat eseridir.
• =Hatırlamak, acı çekmenin farklı bir biçimidir.
• =Wagner'i severim, fakat tercih ettiğim müzik, kuyruğu pencereye sıkışan ve kurtulmak için pencere camını tırmalayan kedinin çıkardığı sestir.
• =Özgünlüğümüz, geçen zamanın hassasiyetimiz üzerinde bıraktığı izlerden ibarettir.
• =Dans, müzikte saklı olan tüm gizemi ortaya çıkarır ve insan olmanın değerini ifade eder. Dans, kolların ve bacakların şiiridir.
• =Perdelerin ardında olan ve hayatın açık ettiği her şeye yönelik doymak bilmez susuzluk, ölümsüzlüğümüzün yaşayan kanıtıdır.
• =Dünya, yanlış anlamalar üzerine döner.
• =Kadınlarla en iyi geçinen erkekler, onlar olmadan gayet iyi yaşayanlardır.
• =Her zaman sarhoş olmalı. Her şey bunda. Tek sorun bu. Omuzlarınızı ezen, sizi toprağa doğru çeken zamanın korkunç ağırlığını duymamak için, durmamacasına sarhoş olmalısınız. Ama neyle? Şarapla, şiirle ya da erdemle, nasıl isterseniz. Ama sarhoş olun...
• =Saygıya değer üç varlık var: Rahip, savaşçı ve ozan. Bilmek, öldürmek ve yaratmak… Öteki insanlar angaryacı sürüsüdür, ahır için yaratılmıştır, meslek denilen şeyleri uygulamak için…
• =İnsan mutsuzdur belki, ama arzuyla kıvranan sanatçı mutludur!
• =Güneşler ki en derin denizlerde yıkanır.
• =Etrafımdaki insanlara ürkünçlük ve tedirginlik hissettirdiğimde yalnızlığı ele geçirmiş olacağım.
• =Hem bıçağım hem de yara/hem yanağım hem de tokat/hem kurbanım hem de cellat/ezen ve ezilen çarkta…
• =Sağlıklı bir adam yemek yemeden iki gün yaşayabilir ancak şiir olmadan asla…
• =Hiç sevmem çizgilerin bozduğu hareketi/gülemediğim gibi, sevmem ağlamayı da...
• =İçinde melankoli olmayan bir güzelliği kabul etmem çok zor.
• =Kralı gibiyim yağmurlu bir ülkenin/zengin, ama güçsüz, genç, yine de çok geçkin…
• =Bu yaşam her hastası yatak değiştirme saplantısına kapılmış bir hastanedir.
• =Bir sanatçı ancak iki niteliğini hiçbir biçimde göz ardı etmiyorsa sanatçıdır. Bu iki nitelik, aynı anda hem kendisi hem de bir başkası olabilme gücüdür.
• =Güzel ve soylu olan her şey, akıl ve hesap işidir.
• =Sen, hür adam, seveceksin denizi her zaman/deniz aynandır senin, kendini seyredersin bakarken/akıp giden dalgaların ardından/sen de o kadar acı bir girdaba benzersin...
• =Ben nerede değilsem, orada iyi olacakmışım gibi gelir.
• =Gerçek bize kendini rüyalarda gösterir.
• =Kötü olan kendiliğinden, çaba gerektirmeden, doğal yollarla gerçekleşir. İyi olan ise her zaman bir sanat eseridir.
• =Hatırlamak, acı çekmenin farklı bir biçimidir.
• =Wagner'i severim, fakat tercih ettiğim müzik, kuyruğu pencereye sıkışan ve kurtulmak için pencere camını tırmalayan kedinin çıkardığı sestir.
• =Özgünlüğümüz, geçen zamanın hassasiyetimiz üzerinde bıraktığı izlerden ibarettir.
• =Dans, müzikte saklı olan tüm gizemi ortaya çıkarır ve insan olmanın değerini ifade eder. Dans, kolların ve bacakların şiiridir.
• =Perdelerin ardında olan ve hayatın açık ettiği her şeye yönelik doymak bilmez susuzluk, ölümsüzlüğümüzün yaşayan kanıtıdır.
• =Dünya, yanlış anlamalar üzerine döner.
• =Kadınlarla en iyi geçinen erkekler, onlar olmadan gayet iyi yaşayanlardır.
• =Her zaman sarhoş olmalı. Her şey bunda. Tek sorun bu. Omuzlarınızı ezen, sizi toprağa doğru çeken zamanın korkunç ağırlığını duymamak için, durmamacasına sarhoş olmalısınız. Ama neyle? Şarapla, şiirle ya da erdemle, nasıl isterseniz. Ama sarhoş olun...
• =Saygıya değer üç varlık var: Rahip, savaşçı ve ozan. Bilmek, öldürmek ve yaratmak… Öteki insanlar angaryacı sürüsüdür, ahır için yaratılmıştır, meslek denilen şeyleri uygulamak için…
24 Ekim 2010 Pazar
eski aşklarım:)
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEixTRqFQztLf0A7OhETWb2gHyNjjJjUjA7uck_962TXQp_-CEwySQ3kPueKWZXki6RNBdIXoGcexhvc1TRc-Xx5P76wzSxHxDrO2t51hN6UQQf4Eh55U82z6E4wls8FMFJbTG_AohRaNfc/s320/0000000262057_5_1.jpg)
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgaeYwfyQC1PiPjzOemXQZYxLI7kTFFUiPwzTA-W7bEq99Uv3EvtQxVO0YvpyVJiSEVw4vJrZ8xw4kK8jmWR74FfooqTWqKS4oSAH9Q6JTwY9G5Pzfrr_EM8UUKew_Attl0U4BS8fr_T28/s320/images.jpg)
Nermin Bezmen'den sonra tekrar alevlenen klasik müzik aşkımı dindirmek için haftasonu soluğu doğruca D&R'da aldım. Klasik müzik standında neredeyse saatlerce kendimi kaybettikten sonra cd'lerimi aldım ve arabama biner binmez sırayla hepsini dinlemeye başladım. Birisi bitmeden diğerine olan iştahım kabardığı için cd'ler arasında dolaştım durdum. Çocukken her Pazar saat 12:00'de TRT'de başlayan 'Pazar Konseri' evde hemen herkesin ilgisizliğine rağmen benim için daima bir şölen havasında geçerdi. Salonun kapılarını ve perdeleri sıkıca kapadıktan sonra televizyonun sesini açar ve klasik müzik eşliğinde gözlerim kapalı durmaksızın dans ederken, aynı zamanda nasıl bu kadar sınırsızca üretebildiğime kendim de şaşırdığım hayallerimin içinde gezinir, bambaşka dünyalarda, bambaşka kişiler olarak yeni maceralara atılırdım. Günlük yaşamın gelgitleri ve telaşları arasında zamanla derinlere gömülen hayallerim okuduğum kitabın da yardımıyla birdenbire tekrar ortaya çıkıverdi. Ve ben de iki gündür bu hayallerimin ve bu güzel müziklerin tadını çıkarıyorum:)
Hatta o kadar ki bugün yine kendimi D&R'da buldum. Vivaldi'nin Four Seasons albümünü ararken karşıma bir anda yine çocukluğumun vazgeçilmezlerinden 'Laurel&Hardy' çıktı. Tabi hemen onları da kaptım. Veeee bu haftayı tamamen aldıklarımın keyfini çıkarmak için ayırıyorum:)))
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)