26 Ekim 2010 Salı

Şafakta..

Dönsek mi bu aşkın şafağından,
Gitsek mi ekaalîm-i leyâle?
Bizden daha evvel erişenler,
Ağlar bugün, evvelki hayale...

Dönmek mi? Ne mümkün geri dönmek,
Düştüyse gönüller bu melâle?
Bir eldir ufuklardan uzanmış,
Zulmet bizi çekmekte visâle...

Ahmet Haşim.. hayatımın tüm kırılma noktalarında hep yanıbaşımda beliren melankolik. Yine belirsizlikler ve çatışmalarla dolmaya başlarken günlerim, hayatım; ne yapacağımı bilemeden, sadece kadere sığınıp beklerken, kulaklarımda yine bu dizeler ve sevgili Chopin. .

Hep kendimle gurur duyardım, hayatımla ilgili her seçim bana ait diye. İstemediğim hiçbir şey benimle kalamaz diye. Ama işte, şu anda karşımda duran gerçekler (!!) neden benim gerçeklerim değil. Neden söküp atamıyorum hayatımdan; ya da neden çekip gidemiyorum.

Kabullenmek..Bugünlerde benim için en zor olan şey.
Etrafımı saran yanlışlar, bakmaya mahkum bırakıldığım ve gün geçtikçe çirkinleşen yüzler..Kişisel gelişimimi tamamlamam için başa çıkmam gereken şeylermiş bunlar, öyle diyor sevgili yaşam koçları!! Belki de hepsi koskoca bir yalan. Harcanan bunca emek ve karşılığında kendimizden feragat ederek ödediğimiz bedel.
Mizanı tutturmak güç elbette. Hedefler ve sonuçlar, ve bunların arasında tükenen hayatlar..

Yine bir açmazın içinde bulmak istemiyorum kendimi.

Ama en azından sevdiklerimi yanımda tutabiliyorum; içimi ısıtan, ruhumu doyuran, hayatıma anlam katan.
Tüm zorluklara ve tüm tabulara rağmen..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder